– Uzun zamandır görmediğim yüzler görüyorum; çizgilerinde eski zamanlarımı saklayan; gözlerinde beraber gördüğümüz şeylerin hatırası duran; hayali geçmiş zamanı canlandırdığında çocukluğumla yeniden canlandığım yüzler..
arınınca güneşten, günebakan çiçeği yaklaşırmış yârine usulca ve koşarak
babam kamyonuyla Giresun’a gittiğinde biz hasretlik çekerdik, babam türkü dinlerdi
anlaşılmayan her şey bilimseldir okula gitmek saçma, öğrencilik angaryadır
Artık Şirket Cumhuriyeti’nde konuşmak gibi uyumak da paralı oldu ve bu bana çok ağır geliyor.
Yalnızsın belkide kimsesiz Yorulmuşsun buna rağmen koşarcasına yaşamaktasın Sevilmediğinin de farkındasın
Milattan çok önceydi yine yalnızdım Kaç bin küsür yıl geçti bak alın yazım
İmrenilen bir cenaze oldu ardınca menkıbeler söylendi daha önce duymadığım iki kardeştik iki sır gibi